Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 

 

 

 

BOKSÖR TEYO

TeyoPehlivan anlatmaya baslar.
-Daha Muhammet Ali müslüman olmamış! Bana dediler ki
“Teyo yensen yensen, bu adamı dünyada bir tek sen yenersen.. Bu adamla bir ringe çıh da, haddini bildir.” Gıramadım çocuğlari. Gahdım taaa Amerika’ya geddım. Attılar beni ringin ortasına, Nasi vuriram Muhammet Ali’ye.
Bağdım bir ara salavat getirir.
O sirada birisi merak edip sorar.
-Teyo dayı müslüman olmayan biri hiç salavat getirir mi?
Teyo ayaga kalkar...
-Ola o gedder yumruği yiyen de, din iman mi kalır... ?

_________________________________________________________________________

AFERİN TEYO İYİ ATICISIN

Teyo yine bir gün heyecanla anlatmaktadır:
Rahmetli Atatürk, İsmet İnönü birde ben Suriye sınırına ava gettiğ, elimizde mavzerler var, birde ne görim havada bir bölük durna dönüp durir, hemen nişan aldığ ilkin Kemal Atatürk ateş etti, ama vuramadi, sonra İnöni atdi oda vuramadi, ben elime mavzeri alıp ya Allah Bismillah diyip tetige toğundum, birde bağdım bir bölik durna ayağımın dibine düşti, hemen Kemal Atatürk yanıma gelip sırtımı sıvazladi "Aferim Teyo eyi atıcıymışsan" dedi.

_________________________________________________________________________

BİRDE VAPUR

Birgün gahvede oturiram,telefon çaldi. -Pehlivan seni isdiller diye seslendiler. Gahdım bahdım, ariyan bizim Kars Valisi:
-Pehlivan Sarıkamış’da denize bir cip düştü! Biz uğraştık ama çıkaramadık. Buradakiler de “ bu cipi denizden çıkarsa Hasankale’li Teyo Pehlivan çıkarır. “Allahını seversen gel bize yardım et” diye yalvardi.
Bunun üzerine gahdım bindim ata. Gettim Sarigamış’a. Atladım denize, suya bir dumdum, cip suyun dibinde. Bir goluma cipi tahdım, öteki golumunan da gulaç atmaya başladım ve cipi sudan çığartdım.
Ama gardaş cip bene çok ağır geldi. Tikkatli bahdım ne görim. Megerse cipe bir de vapur tahılmış.

_________________________________________________________________________

HOSTESLERİ DÜŞÜNMÜŞ

Hasankale’de çay bahçesinde koyu bir sohbet var. Teyo Pehlivan da masada. O sıralarda bir iş için uçakla Ankara’ya gidecek olan biri Teyo Pehlivan’a takılarak :
- “Pehlivan gel seni de uçakla götüreyim.”
Teyo alaycı bir ifadeyle cevap verir:
- “ Oğlum, sen daha anan garnındayken ben uçağınan gezirdim. Bak bir keresinde gine uçağa binmişem ele elimi de camdan çıkarmışam, bir baktım bir gartal, hemen elimi uzattım, yakaladım aldım gartalı içeri. Ola bi baktım, hostesler nasıl cıvılir, nasıl cıvılir. Neyse bende gorkutmiyim zavallı gızları dedim ve bıraktım gartali, uçtu.”

_________________________________________________________________________

İSTANBUL'DAN ERZURUM'A YAYA GELDİM

Bir tv programında sunucu Teyo Pehlivana sorar:
"İstanbul'a ilk kez mi geliyorsunuz?"
Teyo cevaplar:
"Yoh, ikinci gelişim. 5 Yıl önce bir arkadaşımla İstanbul'a goyun getirdig. Satıp Erzurum'a geri dönecektig. Ama arkadaşım beni ekti, gaşti.
Erzurum'a gelecam cebimde beş guruş yoh. Neydim bende İstanbul'dan Erzurum'a geder o köy senin bu köy benim yaya gettim."

_________________________________________________________________________

TEYO PEHLİVANIN EVİ HARİÇ

İngiltere Cumhurbaşkanı Atatürk’ü ziyarete gelmiş Ankara’ya. Erzurumlu Teyo Pehlivan da tesadüf, Mustafa Kemal’in yanındaymış. Erzurum’un bir meselesi varmış, kentin ileri gelenleri çok rica etmiş. “Ata seni kırmaz, n’olur şunu bi hallediver” demişler,
Teyo Pehlivan da bu nedenle Gazi’ye gelmiş. Bir ara Atatürk’le İngiliz Cumhurbaşkanı satranç oynamaya karar vermiş. Mustafa Kemal, Cumhurbaşkanı’na:
“Oynayalım ama, yenersem bana ne vereceksin?” demiş. Bunun üzerine İngiliz:
“Yenersen Kuzey İrlanda’yı sana veririm. Ben yenersem sen ne vereceksin?” demiş. Gazi biraz düşünmüş:
“Eğer ben yenilirsem sana Doğu Anadolu’yu veririm” cevabını vermiş. Bunu duyan Teyyo Pehlivan hemen itiraz ederek:
“Oo, Paşam, bizim ev n’olacak o zaman?” diye sitem etmiş. Atatürk: “Doğru. Doğu Anadolu’yu veririm ama Teyyo’nun evi hariç”
Bu kez itiraz sırası İngiltere Cumhurbaşkanı’na gelmiş:
“Teyyo Pehlivan’ın evi yoksa ben Doğu Anadolu’yu ne
yapayım” demiş ve satranç oynamaktan vazgeçmişler.

_________________________________________________________________________

DEMİLLER Kİ

Teyo Kore harbindedir. Gülle, top, mermi sesleri arasında ne olup bittiğini anlamak için kafasını siperden çıkarır çıkarmaz bir kursun "vızzz" diye kulağının dibinden geçince Teyo sinirlenir:
-Itoglitler demiller ki atar herifin gözüni kor ederih..!

_________________________________________________________________________

DENK GELMİŞ

Kurtuluş Savaşı yılları. Doğu cephesi ile telefon görüşmesi birden kesilir.
Arıza ekibi Erzurum'dan yola çıkar kontrol ede ede Teyo'nun tarlasına bir gelirler ki yüz elli telefon direği yerde, Teyo hışımla ekin biçiyor.
- Pehlüvan kolay gelsin de.. Direkler?
- Ola oğul cepheye gidecağam dedim ambu tarlayi da biçim ele gidim.
Ferğinde degilem demah tırpana denk gelmiş!

_________________________________________________________________________

KARASU

Teyo pehlivanın etrafına dizilmiş meraklılara nasıl balık avladığını anlatır.
-Ağama söylim , bir gün balık avlamak için Karasu ya gettim. Tekneye bindim birez kenara doğri açıldım. Bahdım ki balıhlar çok küçük. Birez daha uzağa gidim, daha böyük balıh buluram , diye düşündüm. Küreklere asıldım , birkaç yüz kilometre gettim. Bahdım ki etrafta köyler görünir.
Birez daha uzahlaşim , dedim. Reyse , bir daga küreklere yüklendim. Ele getmişem ki Allah sizi inandırsın etrafta heçbir şey görünmir. Bir de bahdım ki , arkada bir savaş gemisi. Üstünde Urus Bayraği asili. Geminin kaptani İgor beni görünce hemen tanidi:
-Pehlivan , pehlivan karasularımıza girdin, karasularımıza girdin, diye bağırdi.
Gafayi galdırdım İgor'a dedim ki ?
-Get ola gavat , ben zaten Karasu'dayım, sen reden bahsetisen?.

_________________________________________________________________________

POKER

İsmet Paşa ile Çörçil poker oynamaktadır. Seyircileri de Teyo Pehlüvan! İsmet Paşa elindeki kartlara güvenerek:
-Türkiye, dedi
Teyo hemen atıldı:
-Paşa neyidirsen... Ya Erzürüm.. Ya Hasangalasi.. Ya bizim evler!

_________________________________________________________________________

SANKİ HİÇ KADIN GÖRMEMİŞLER

Teyyo yine kahvede anlatarak milleti kırıp geçirmektedir. Türkan Şoray Gala' ya filim çevirmeğe gelmiş
O zaman delikanlı çağım. Bene tutuldi. Sabah akşam birlihteyih 'Teyyo diyir başka bir şey demir. Birgün Türkan golumda bizim eve dogri gidirih. Esnaf işini bırakmış bizi gollir.Bir galalının gözi bizde. Ele süzirler ele süzirler gardaş sanki heç garı görmemişler

_________________________________________________________________________

SENDE KİMSİN?

Bir gün Teyo pehlivan manitasını bir resturanta götürmüş orda Orhan Gencebay’da varmış Teyo pehlivanın bütün sanatçılarla muhabbetti varmış ya manitası lavaboya gidince Teyo pehlivanda Orhan
Gencabay’ın yanına gider derki :
-“Orhan abi kalktığın zaman benim masanın yanına gelip selam ver de manitaya havam olsun.” Orhan Gencebay’da kıramaz Teyo pehlivanı ve kabul eder. Teyo pehlivanın manitası yanına gelir biraz muhabbet ettikten sonra Orhan Gencabay Teyo pehlivanın masasına gelir ve selam verir bizim Teyo
pehlivan da hava atacak ya lafı hemen ağzın da
-“hani len dıllo sen de kimsin.”
(Bu olay gerçekten yaşanmıştır.)

_________________________________________________________________________

SANA BABA MI DİYİR ?

İki çocuğu olan köy delikanlısı askerliğini yapıp da evine döndüğünde bakmış karısı Fadime üç çocukla bir masanın etrafındalar. Birden öfkelenip bağırmaya başlamış ;
- Abovv.. ula kaltak, bu üçüncü çocuk nerden çıktı ! Askere giderken iki çocuğumuz vardı. Bu sonuncusu benden olamaz.
Fadime ona gayet sakin cevap verir;
- Ne bağırıyorsun.. sana baba mı diyir.. oturmuş yogurdini yiyir !

________________________________________________________________________

KOCALARIN SAYISI


Çocuk anasına sormuş :
-ANA doğru söyle kaç kocaya vardın?
-Nebilim sayisini unuttum
-Sen söyle ben sayarım
-Ali, Veli,Durali,on da ondan ileri,turp satan,pambuh satan,bir de rehmetlik
atan..Kaç etti ?
_________________________________________________________________________

YER ALTI ZENGİNLİĞİ


Öğretmen ilkokul öğrencisine soruyor :
-oğlum toprak altındaki zenginlikleri anlat bakalım-azıcık eşende böcük çıkar
-derinlere in oğlum derinlere-biraz daha eşende soğulcan çıhar-in in
-biraz daha inersek öğretmenim HEZİNE çıhar!-Otur itoğlu it yerine!

______________________________________________________________________


DAMIM SİTAVUH KÖYÜNDE


Erzurum’lu İstanbu’da gezerken hele bir diskoya uğrayayım demiş ama,kapıda
- Damsız girilmez yazıyor. Yaklaşıp kapıdaki görevliye ısrar etmiş :
- Gardaş benim damım Erzürüm sıtavuh köyünde,altına gındillik tahim burya mi getirim!
 

_________________________________________________________________________


GECE YEDİĞİN BALDI,ŞİMDİ ...HU YEDİN..


Erzurum zenginlerinden birisi misafirleriyle gece ahbaplık yapıyordu.Sabaha
yakın,hava soğuk,hizmetkarlarından Hasan’ı çağırıp :
-Hasan rakımız bitti,git biraz rakı getir diye talimat vermiş.
Hasan zemheri ayazında paytona atlayıp gölbaşında rakıyı alıp gelinca ağa keyfe
gelip;
-Hasan eferim,sabah hatırlatta birkaç kuruş vereyim,bir at bir araba alda kendi
işini kur , demiş.
Sabah Hasan konağın önünde Boyunun bükmüş beklerken ağa dışarı çıkmış,Hasan’ı
görmüş :
“ Hasan sabah sabah ne kesmişsen gapıyı,işin gücün yohmu “ diye çıkışmış.
-ağa gece bana söz verdin,para verecektin ki at arba alayım,işimi kurayım!
-itoğlu it ne sözü,sarhoş sarhoş bir p...h yemişim,sen de ninamışsan.
- Yoh ağa yoh gece sarhoş sarhoş yediğin baldı, asıl p....hu şimdi yedin !

_________________________________________________________________________


KOCALARIN SAYISI


Çocuk anasına sormuş :
-ANA doğru söyle kaç kocaya vardın?
-Nebilim sayisini unuttum
-Sen söyle ben sayarım
-Ali, Veli,Durali,on da ondan ileri,turp satan,pambuh satan,bir de rehmetlik
atan..Kaç etti ?

_________________________________________________________________________
 

YER ALTI ZENGİNLİĞİ


Öğretmen ilkokul öğrencisine soruyor :
-oğlum toprak altındaki zenginlikleri anlat bakalım-azıcık eşende böcük çıkar
-derinlere in oğlum derinlere-biraz daha eşende soğulcan çıhar-in in
-biraz daha inersek öğretmenim HEZİNE çıhar!-Otur itoğlu it yerine!

_________________________________________________________________________

DAMIM SİTAVUH KÖYÜNDE


Erzurum’lu İstanbu’da gezerken hele bir diskoya uğrayayım demiş ama,kapıda
- Damsız girilmez yazıyor. Yaklaşıp kapıdaki görevliye ısrar etmiş :
- Gardaş benim damım Erzürüm sıtavuh köyünde,altına gındillik tahim burya mi getirim!

_________________________________________________________________________

GECE YEDİĞİN BALDI,ŞİMDİ ...HU YEDİN..


Erzurum zenginlerinden birisi misafirleriyle gece ahbaplık yapıyordu.Sabaha
yakın,hava soğuk,hizmetkarlarından Hasan’ı çağırıp :
-Hasan rakımız bitti,git biraz rakı getir diye talimat vermiş.
Hasan zemheri ayazında paytona atlayıp gölbaşında rakıyı alıp gelinca ağa keyfe
gelip;
-Hasan eferim,sabah hatırlatta birkaç kuruş vereyim,bir at bir araba alda kendi
işini kur , demiş.
Sabah Hasan konağın önünde Boyunun bükmüş beklerken ağa dışarı çıkmış,Hasan’ı
görmüş :
“ Hasan sabah sabah ne kesmişsen gapıyı,işin gücün yohmu “ diye çıkışmış.
-ağa gece bana söz verdin,para verecektin ki at arba alayım,işimi kurayım!
-itoğlu it ne sözü,sarhoş sarhoş bir p...h yemişim,sen de ninamışsan.
- Yoh ağa yoh gece sarhoş sarhoş yediğin baldı, asıl p....hu şimdi yedin !!!

_________________________________________________________________________

VATAN SEVGİSİ


Karoyulu ile seyahati sakıncalı olacak derecede hasta bir Erzurum'luyu hayatında
ilk defa uçağa bindirmişler,seyahat sonrası sormuşlar :-Dadaş nasıldi yolculuk,
-çok güzeldi teyyare yolculuği süzüldi süzüldi indi.Ama vatan topraği yuhardan
bir kirtik görünir,vatan toprağıni küçülmüş görmek beni üzdi !

_________________________________________________________________________

İSLAMIN ŞARTI


1970 Yıllarda Kars’la Erzurum arasındaki gerginliği bilmeyen yoktur. Kars
Otübüsü Hasankalede durunca Kalalı gençler trene biner, İDEOLOJİ VE İNANÇ kontrolu yaparlardı. Böyle bir kontrolde otübüsün içindeki aşağıdakine sormuş :
“ Memmet Dadaş, Karslıya islamın şartını sordum beş dedi ne edim “
“ dokkuz diyene kadar yapıştır!”

_________________________________________________________________________

ATEŞİ YÜKSELT


Erzurumda yaşlı bir nine doktora gitmiş.Bir çok hastalığı var.Doktor hemşireye
“annenin ateşini ölç” demiş.Hemşire “ doktor bey ateşi yüksek 37 “ deyince nene
“ Dohtor oğlum gurban olim ambu eteşi 40 a çıharda birez issinim,soyuhdan
doniram,ücreti möhim değil.. “demiş.

_________________________________________________________________________

BİZİ EŞŞEK SANSINLAR


Üç kişi gece mezarlığın yanından geçerken birisi korkmuş:
- Ula biz buradan geçerken ölüler hortlarsa ne ederük?
- Diğeri ,,elhemi bilirmüsen
- Olabilürdim ama korkudan unuttum
- Ele ise ne edek
- Ene eyisi elerimizi yere koyup yürüyek,bizi eşşek sanıp bir şey etmesinler !

_________________________________________________________________________

ERZURUMUN MEŞHUR ŞEYLERİ


Bir misafirlikte Erzurumlu olmayan bir kadın yanındakilere sormuş :
-ERZURUMUN nesi meşhurdur?
-Gargadır guşi,şalgamdır yemişi,sekkiz ay gışi
Bir başka Erzurum’lu atılmış :
-Gız ,çaşırı,çirişi unuttun.
Misafir bu sözleri yanlış anlamış ve sormuş :
-O “ çarşının girişi “ nasıl bir yer ?

_________________________________________________________________________

GUGGULİGU Mİ DER ?


Kendine kilot almak isteyen genç bir kadın çamaşırcı dükkanına girer.Yaşlı
dükkan sahibinden izin bile almadan sepetin içindeki renk renk donları uzun
süre karıştırır,hepsini bir yana savurur ama karar veremez.Dükkan sahibinin
sabrı tükenir:- Hanım sen arada ikisaatır ne arirsan,bulamadın mi?
- Pembe don ariram o da yoh !
- Peki başka renk don geysen guguligu mu der ?
- Vışşşşş devamsız ! diyen kadın mağazayı terk eder.

_________________________________________________________________________

FARZET Kİ ÖKÜZLER YİYİR


Erzurum’da birisi tanıdık bir köylü dostuna misafirliğe gidiyor,Köylü ev
sahibi izzet ikramda bulunuyor,Yemekten sonra misafirin önüne bir kalbur yer
elması koyuyor.Bu kadar çok ikramdan mahcup olan misafir :
-Ağa ne zehmet ettin,bunlara ne lüzum vardı der.Ağa ;
- Ne zehmeti efendi farzetki müsürlüğe tökmüşem öküzler yiyir !

__________________________________________________________________


İKİ POHLİ YUMURTA


Vali Erzurumun köylerini ziyarete gidiyor.Bir köyde kendisine bolca yumurta
kayganası ikram Vali çok memnun oluyor ve nezaket icabı şöyle diyor :
-Muhtar ne zahmet etmişsin,bu kayganaya gerek yoktu,ayran yeterdi..Muhtar :
-Ne zehmeti Vali beğ, İçine tükürim, iki pohli yumurta,ne gıymeti,afiyetolsun...

_________________________________________________________________________

ERZURUMLU BERBER


Erzurumlu bir berber müşterisini traş ediyor.Bir hemşehrisi uzaktan hal hatır
soruyor:
-Yusuf emi neeeeeeydirsen ?
-Neydim dadaş,ahşama gadar it gırhıram!
( İt gırhmak’ın diğer bir anla mı da işsizlikten sinek avlamaktır.)

_________________________________________________________________________

İTİNİ ÇALDIRAN ERZURUMLU


Erzurum’lu birisi, “ itimi bu adam çaldı” diye bir hemşehrisini dava
ediyor.Mahkeme başlayınca Hakim :
-Oğlum Köpeğini bu adamın çaldığını nereden biliyorsun,delilin var mı
diye soruyor.
- Hakim beğ benim itim ,senden ey olmasın çok değerli hayvandır.Daha tüfegimi
ava doğrultmadan,ava doğru koşar,avı havada yahalar bene getirirdi. İtin
şöhretini duyan bu adam iti bana sat diye çoh peşimde dolandı. Satmayınca bu
çalmıştır.

_________________________________________________________________________

FAYTONUNA BİNEBİLİR MİYİM ?


Gürcükapıda faytonculuk yapan hemşehrimize çok kibar bir beyefendi yaklaştı :
-Beyefendi binebilirmiyim?
-Tabi beğ diyen faytoncu kendi kendine şöyle konuşuyor :
- Ola ne adamlar var hem parasini verir hem binebilirmiyem diye sorir ,parasini
verdıhtan sora teyyareye bile binersen ! Payton neçi ?

_________________________________________________________________________

KALIP GİBİ TEZEKLER


Erzurumu gezen turist kenar semtlerdeki tezek kalaklarını gösterip sormuş :
-Bunlar nedir nasıl yaparsınız ?
-Bunlara tezek derler,hayvan dışkısıdır,kışın yaharıh..
-Demek sizin hayvanlar böyle kalıp gibi yapıyorlar!

_________________________________________________________________________


SARHOŞ NARASI


BEN,KANLIYAM
DELİKANLİYAM
BİR ARAB TEZEK SATMİŞAM
250 GRAM RAHI ALMIŞAM

YARISINI İÇMİŞEM
YARISINI YAHAMA DÖKMÜŞEM
ÖLMÜŞ PİSİGE BIÇAH ÇEKMİŞEM

BİR ARABA TEZEĞİ YEMİŞEM
EVİN HeR EKSİGİNİ DE GÖRMÜŞEM.
 

1 2 3