Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
HERKES İÇİN ULAŞIM HIZLI ERİŞİM ve ERZURUM

11.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Şurasına ilgi ve katılım beklenenden daha fazla oldu.

Bu tür etkinliklerde genellikle panelistler ‘çeyrek kalabalıklara’ hitap ederler. Ancak UDH şurasının hem açılışında, hem sektör panellerinde hem de kapanış konuşmasında ciddi bir kalabalık vardı.

***

Şurada ‘Erişim’ denildi.

‘Bilişim’ denildi.

Tamamen uydu desteği ile insan aracılığına ihtiyaç duymadan uçakların indirilip, kaldırılacağı teknolojiden söz etti yabancı otoriteler.

Pilotsuz uçaklardan dem vurdular.

Birbirleriyle ‘telefonlaşan, e-mailleşen’ makinelerden, bilgisayarlar, alet edevat konuşmaları süsledi.

Bilgi çağının, teknolojiyi taşıyacağı ileri hedefler…

Teknolojinin insan hayatını yeniden tasarlaması, yeni kalıplara sokması…

Ve bu hızlı dönüşümde bizim birey ve ülke olarak belirleyeceğimiz tutum ve uzak görüşlülük…

Bunlar çok önemli başlıklar.

Bu önemli tartışmaları dinleyip, binlerce uzman görüşünü incelerken…

Olaya sadece teknik bir mesele olarak bakılmaması gerektiğini düşündüm.

***

Evet, devlet ve özel sektör olarak dünyadaki teknik, teknolojik gelişmeleri milimi milimine takip etmemiz gerekiyor.

Dünyadaki tüm yenilikleri takip etmekle kalmayıp, küresel yenilik sepetine bizim de ürünler eklememiz lazım.

Buluşlar ve patentlere imza atmaya başladık bile… Bunu geliştirmek için geceli gündüzlü uğraş vermeliyiz.

Bilgi otobanın yolcusu olmak yetmez.

Dijital koridorların mimarları arasına girmektir asıl marifet.

Bilgi üretimidir asıl maharet.

Elbette Türkiye’nin 2035’te bu küresel bilim üretimi, buluş, icat, patent çorbasında avuç avuç tuzu bulunacak.

Ve fakat bile yeterli değil.

Bu yeni dijital gerçeklikle şekillenen dünyanın bizi maruz bırakacağı şiddetli toplumsal travmaların şimdiden hesaplanması gerekiyor.

Harıl harıl çalışan ekiplerin arasında sosyologların ve toplum psikologlarının da yer alması gerekiyor.

***

"Herkes için ulaşım ve hızlı erişim" teması çok güzel…


Ben şura boyunca şunu da düşünmeden edemedim.
“Ulaşım ve hızlı erişim’ meselesinde şehrin yerel planlayıcıları nasıl bir tavır alacaklar?
21. Asrın İpek yolu Erzurum hedefi ile 21.UDH Şurası içeriği paralellik arz ediyor.
İşte Ovit Tüneli Şehri Limana, denize bağlayacak.
Tiflis demiryolu hattına çok özel önem atfediyorum.
Havalimanımız uluslararası ulaşım için mühim bir pencere.
Şehrin dijital altyapısı için yeni vizyonlara ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.

Erzurum Teknik Üniversitesi’nin ‘Teknoloji Üniversitesi’ şeklinde yapılanması gerektiğine çok işaret ettim. Fevkalade mühim meseledir. Ancak şu ana kadar ekseriyetle ‘Zarf’ ile meşgul olduk.
Mazrufa pek sıra gelmedi. Aslolan bina değil… Kampus değil…
Oksford’un, Kembirç’in merdivenleri hala gacır gucur ediyor…
Ama ilim irfan tam gaz gidiyor.
Altın helli zarflar içinde saman kâğıdı mektubu neyleyim.
‘Küresel ölçekte itibarlı diplomalar verecek iddialı bölümler açalım.’ Demekten dilimizde tüy bitti…

Üç bölüm olsun, üç baba mühendislik olsun…

Yerleşkesi nerede olursa olsun… Hiç öyle bakmıyoruz. Şarkın irfanı, tevazuu dünyamızdan çekilmiş gitmiş; tantana, şaşaa, gösteriş huyları üstümüze yapışmış kalmış.
ATATEKNOKENT ne âlemde sahi?
Bazı naylon firmaların tabela astığı bürolardan mı ibaret?
Bilimle iş âlemini everecektik, Everdik ama… Hala nur topu evlatlar bekliyoruz. Galiba tüp bebek gerekecek!

***

Ulaştırma şurasında mümkün olduğunca fazla panel izledim.
Notlar aldım.
Kulağım panelist seslerinde iken, gönlümden hep bunlar geçti.