Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
İsimsiz ve Tarihsiz

Ben de unutmuşum adı sanını
Bir mektup…evrak içinde..solmuş
Bilmiyorum ne zaman ve kimden gelmiş
Nerdeyse yırtıp atacaktım
Miadı dolmuş

Şöyle yazmış ,el yazısıyla:

“Kaygan bir urgandı hayat ipliği
Bir ucu bir uca bağlayamadım
Gerçi ağlanacak çok halim vardı
Korktum boğulmaktan ağlayamadım “

Kimsin şair, mektubunun arşivimde işi ne?
Salmışsın okları peşi peşine,
Yüreğimi nişan alarak…
Senin öfkelerle yazdığını
Bil ki okuyorum ben ağlayarak

Saatlerdir yiyor içim içimi
Hayat ipliğini bağlamış mısın
Bu geçip giden zaman içinde
Bulup cesareti ağlamış mısın

Şimdi seninle bir sabah kahvesinde
Seherden hemen sonra
Ayağı aksak tabureler üstünde oturarak
Ve hiç konuşmadan
Çay içmeyi çekti canım
-hem de senin ikramın –

Mesela yüklemişsin ucuz soma kömürünü
At arabasına – kaldı mı bilmiyorum-
Ya da kamyonete
Erzurum’un zemherisinde
Bıyıkların buz tutmuş…
Bir soluk alıp ısınayım demişsin
O yüzden..Akabinde … mesela Gürcükapıda
Çay evindeymişiz.
- İsmini çıkaramadım-
Ya da farz u mahal evindeymişiz..

Bir cevap alamadım çağrıma
Yenilmiş olabilir misin yürek ağrına


A be ahbap…
Ömrümden asırlar çalan
İçime çarmıh mıhları gibi çakılan
Son kıtanı da yazacağım Antolojiye
Diğerleri özel demişsin – tamam-

“ Doğumum bir kere, bin kere öldüm
Bu acı bir tebessüm,sanma ki güldüm
Kederi topladım, sevinci böldüm
Hesabı denkleyip sağlayamadım “

Meçhul şair..
Kimsin sen..adın ne…
Hadi bunları söylemedin
Arkadaş mıyız..ahbap mı.?
-yoksa han duvarlarındaki
garibin soyundan mısın-
Neden bana mektup yazmışsın
Hiç değilse şunu söyle:
Şehrin hangi şehir..
Hemşeri miyiz?

Vahdet Nafiz AKSU