Anlamla
İlgili Anlatım Bozuklukları
( Sözcük Düzeyinde Anlatım
Bozukluğu )
Gereksiz Sözcük ve Ek Kullanımı :
Bir cümlede
yeterli sayıda sözcük kullanılması gerekmektedir. Diğer bir
deyişle gereksiz sözcükler olmamalıdır. Çünkü, gereksiz
sözcük kullanımı cümlenin duruluğunu bozar ve anlatım
bozukluğu meydana getirir. Bu anlatım bozuklukları şu
şekillerde olabilir :
Örnekler:
Atatürk’ün yaptığı yenilikçi devrimler, sosyal ve siyasal
yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.
Atatürk’ün yaptığı devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı
kökünden değiştirmiştir.
Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma.
Yatmadan dişlerini fırçalamayı unutma.
Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranış biçimlerinde bir
gariplik yoktu.
Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranışlarında bir gariplik
yoktu.
Yardımcı Eylemlerin Gereksiz Kullanılması :
“Et, ol” yardımcı eylemlerinin yerini ad ve ad soylu
sözcüklere gelen herhangi bir yapım eki tutuyorsa, ya da
bunlar cümleden çıkarıldığında, bir anlam değişimi veya
daralması olmuyorsa, yardımcı eylemlerin kullanılması
gereksizdir.
Örnekler:
Kendine iyi bakmadığı için sık sık hasta oluyor.
Kendine iyi bakmadığı için sık sık hastalanıyor.
Doktorun bütün hastalarını iyi ettiğini duydum.
Doktorun bütün hastalarını iyileştirdiğini duydum.
Bu işin en kısa sürede biteceğini umut ediyordum.
Bu işin en kısa sürede biteceğini umuyorum.
Gereksiz Ek Kullanımı : Örnek :
İhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katılmıştı.
İhaleye birçok yerli ve yabancı firma katılmıştı.
Bu bestesi onun en tanınmış eseridir.
Bu beste onun en tanınmış eseridir.
Babamın başı ağrıdığında aspirin içerdi.
Babam başı ağrıdığında aspirin içerdi.
Yanlış
Anlamda Kullanılan Sözcükler :
Kimi sözcükler aynı kökten türediği için yazılış ve okunuş
olarak birbirine benzer; ancak bunların anlamları farklıdır.
Bu sözcükler karıştırılıp birbirinin yerine kullanılırsa,
anlatım bozuklukları ortaya çıkar. Ayrıca kimi durumlarda
cümlenin anlamıyla, o cümlenin içinde yer alan bir sözcük
anlamaca uyuşmaz, çelişir. Sözcük yanlış anlamda
kullanıldığı için de anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Örnek :
Güzelliğinin farkında olduğunu belirten davranışlar
sergiliyordu.
Güzelliğinin farkında olduğunu gösteren davranışlar
sergiliyordu.
Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl,
girişken ol.
Bu kadar çekingen olmana gerek yok; aralarına katıl,
girişken ol.
Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar
sağlamaktadır.
Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar
vermektedir.
Yanlış
Yerde Kullanılan Sözcükler :
Bir cümlede her
sözcüğün yerli yerinde, başka bir deyişle her sözcüğün
kullanılması gereken yerde olması gerekir. Cümle içindeki
bir tek sözcüğün bile yerini değiştirmek farklı anlamlar,
farklı yorumlar ve yargılar oluşturur. Kimi zaman da
mantıksal tutarsızlıklara yol açar.
Örnek :
Ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış ülkemizin belli
bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış belli
bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.
Ankara’da Kızılay’ın yapılan yeni binası görkemli olacak.
Kızılay’ın Ankara’da yapılan yeni binası görkemli olacak.
Okulu bitirince doktor olarak doğduğu kasabada çalışmaya
başladı.
Okulu bitirince doğduğu kasabada doktor olarak çalışmaya
başladı.
Anlamca Çelişen Sözcükler :
Anlamca,
cümlenin yargısıyla uyuşmayan, cümlede iletilen yargıyla
çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada
kullanılması önemli bir anlatım kusurudur. Cümlenin
anlamında çelişki, genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik”
anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından
kaynaklanır.
Örnek :
Kapının önünde
tamı tamına üç beş nöbetçi vardı.
Kapının önünde üç beş nöbetçi vardı.
Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda belki
alacaksın.
Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda alacaksın.
Deyim
ve Atasözü Yanlışları :
Deyim ve
atasözleriyle ilgili iki tür yanlışlık yapılabilir :
§ Deyimler ve atasözleri, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bu
kalıpların bozulması ve bir sözün yerine eş anlamlısının
getirilmesi anlatım bozukluğu yaratır.
§ Bir deyimin ilettiği anlamla, cümlenin taşıdığı anlam
arasında bir uyumsuzluğun olması anlatım bozukluğuna neden
olur.
Örnek :
Bir koyundan iki deri çıkmaz.
Bir koyundan iki post çıkmaz.
Haydi bakalım seç pirincin taşını.
Haydi bakalım ayıkla pirincin taşını.
Tüm itirazlara göz yummuştu.
Tüm itirazlara kulak tıkamıştı.
Mantısal Tutarsızlık :
Bir cümlede, iletilmek istenen anlamın eksiksiz olabilmesi
için düşünce ve mantık son derece önemlidir. İyi bir
anlatımda sağlam bir düşünme ve mantık yürütme temel
koşuldur. Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları içeren
cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun olsalar bile anlamı
ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar genellikle
dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar. Örnek: Önümüzdeki haftanın
önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya
çalıştık.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını
sizlere tanıtmaya çalıştık.
Önlem alınmazsa bu hastalık ölüme, hatta kısmi felce neden
olabilir.
Önlem alınmazsa bu hastalık kısmi felce, hatta ölüme neden
olabilir.
Son turda atlet, arkasındaki yarışçıyı bir hamlede geçti.
Son turda atlet, önündeki yarışçıyı bir hamlede geçti.
Karşılaştırma Yanlışları :
Kimi durumlarda
varlıklar, nesneler ve kavramlar arasındaki benzerlik ve
farklılıkları göstermek için yapılan karşılaştırmalar ya
ikili bir anlam, iki farklı yorum yaratır ya da mantığa
uymaz. Böyle durumlarda cümlede anlatım bozukluğu ortaya
çıkar.
Örnek :
Kardeşim annemi babamdan çok sever.
Sen futboldan benden daha çok hoşlanırsın.
Sırma gibi siyah saçlarını toplayıp topuz yaptı.
Genel Yazım Yanlışları
Yanlış (!)
|
Doğru (!)
|
hergün |
her
gün
|
heryer |
her
yer |
herşey |
her
şey |
harhangibiri |
herhangi biri |
herbiri |
her
biri
|
birgün |
bir
gün |
birşey |
bir
şey |
bir
çok şey |
birçok şey |
bir
kaç şey |
birkaç şey
|
hiç
bir şey |
hiçbir şey |
pekçok |
pek
çok |
pekaz |
pek
az |
hava
limanı |
havalimanı |
arasıra |
ara
sıra |
yanısıra |
yanı
sıra |
peşisıra |
peşi
sıra |
ardısıra |
ardı
sıra |
akşam
üstü |
akşamüstü |
suç
üstü |
suçüstü |
ayak
üstü |
ayaküstü |
terketmek |
terk
etmek |
ayırdetmek |
ayırt
etmek |
farketmek |
fark
etmek |
arzetmek |
arz
etmek |
vaadetmek |
vaat
etmek |
haketmek |
hak
etmek |
muhtacolmak |
muhtaç olmak |
şehidolmak |
şehit
olmak |
vaz
geçmek |
vazgeçmek |
baş
vurma |
başvurmak |
ön
görmek |
öngörmek |
var
saymak |
varsaymak |
ya
hut |
yahut |
ve ya |
veya |
yada |
ya da |
hava alanı |
havaalanı
|
laboratuar |
laboratuvar |
antreman |
antrenman |
eşortman |
eşofman |
orjinal |
orijinal |
yalnış |
yanlış |
yanlız
|
yalnız |
kiprik
|
kirpik |
kirbit
|
kibrit |
anbar
|
ambar |
canbaz
|
cambaz |
çenber
|
çember |
makina
|
makine |
meyva |
meyve |
zatüre
|
zatürree |
matba |
matbaa |
deynek |
değnek |
süpriz |
sürpriz |
poaça |
poğaça |
kordalye |
kurdele |
sandoviç |
sandviç |
eksoz |
egzoz |
pardesü |
pardösü |
ayidat |
aidat |
pilaj |
plaj |
tazik |
tazyik |
traş |
tıraş |
metod |
metot |
arasöz |
ara
söz |
arayön |
ara
yön |
uluslar arası |
uluslararası
|
şehirlerarası |
şehirler arası |
ders
hane / dersane |
dershane |
hastahane |
hasatane |
pastahane |
pasatane |
|
|
|
Dil Bilgisi İle İlgili
Anlatım Bozuklukları
(Cümle
Düzeyinde Anlatım Bozukluğu)
TIKLA