Dil Bilgisi İle İlgili Anlatım Bozuklukları
(Cümle
Düzeyinde Anlatım Bozukluğu)
Yüklem Yanlışları :
Yüklem
Eksikliği :
İki farklı yargının tek eylemsiye veya tek yükleme
bağlanması, çoğu kez yargılardan birinin eylemsiyle
ya da yüklemle uyumsuzluğuna
neden olur ve bu durum anlatım bozukluğu yaratır. Bu durumda
her farklı yargıyı ayrı bir yan cümleye
ya da yükleme bağlamak anlatım bozukluğunu ortadan
kaldırır.
Örnek :
Çok az
veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
İş konusunda ben onu,
o da beni etkilemek istemez.
İş konusunda ben onu
etkilemek
istemem,
o da beni etkilemek istemez.
Hava açık;
ama sıcak değildi.
Hava açıktı;
ama sıcak değildi.
Yüklem
Uyuşmazlığı :
Sıralı cümlelerde yüklemlerin kip ve kişi ekleri yönünden
uyumlu olmaları gerekir. Bu eklerin uyumsuzluğu anlatım
bozukluğu yaratır.
Örnek : Sabahları bana
uğrar, okula birlikte giderdik.
Sabahları
bana uğrardı, okula birlikte
giderdik.
Badana boya bitmiş, evi yerleştirecektik.
Badana boya bitmişti,
evi yerleştirecektik.
Bu konuda
seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters
düştü sanırım.
Bu konuda
seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters
düştük sanırım.
Birleşik cümlelerde, yan
cümlenin yüklem çatısıyla temel cümlenin yüklem çatısı,
etkenlik ve edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır. Birinin
çatısıyla temel cümlenin yüklem çatısı, etkenlik ve
edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır. Birinin çatısı
etkenken diğerinin edilgen olması, çatı uyumsuzluğuyla
ilgili anlatım bozukluğu oluşturur. Sıralı cümlelerde yer
alan yüklemlerin de çatılarının etkenlik edilgenlik yönünden
uyumlu olması gerekir. Örnek :
Toplantıda hep aynı konu
tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler konuşuyordu.
Toplantıda hep aynı konu
tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler
konuşuluyordu.
Midesinden şikayeti
olanlara fazla kızartma yememesini
tavsiye ediyorlar.
Midesinden şikayeti
olanlara fazla kızartma yememelerini
tavsiye ediyorlar.
Nesne Yanlışları :
Nesne-Yüklem
Uyuşmazlığı :
Bu uyuşmazlık, bileşik cümlelerde nesnenin, ilk cümlenin
yüklemine uymamasından kaynaklanır. Bu bozukluk ikinci
cümleye dolaylı tümleç, edat tümleci veya nesne eklenerek
giderilebilir.
Örnek :
Beni
hiçbir zaman unutmadı, her zaman mektup yazdı.
Beni
hiçbir zaman unutmadı, her zaman bana
mektup yazdı.
Çocuğun gözlerindeki yaşı
silip, yerine oturttu.
Çocuğun gözlerindeki yaşı
silip, çocuğu yerine oturttu.
Nesnelerin
Yapısal Uyuşmazlığı :
Bir cümlede aynı eklerle türetilen birden çok eylemsi, nesne
görevinde kullanılabilir. Bu nesnelerin ekleri farklı
kullanılmışsa bunlar arasında yapısal uyumsuzluk oluşur ve
bu uyumsuzluk anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek :
Seni anladığımı ve
onaylayışımı gözden kaçırmazdın sanmıştım.
Seni anladığımı ve
onayladığımı gözden kaçırmazdın sanmıştım.
Ne gelişini ne de
gittiğini gördüm.
Ne gelişini ne de
gidişini gördüm.
Özne
Yanlışları :
Sıralı ve bağlı bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan
öznenin bütün yüklemlere uyması gerekir. Özne, bu
eylemlerden birine uymazsa cümlede özne yüklem uyuşmazlığı
ortaya çıkar. Bu tür anlatım bozuklukları, her farklı
yargıya ayrı bir özne kullanılmasıyla giderilebilir. Ayrıca
özneyle yüklem arasında, kişi yönünden ve tekillik çoğulluk
yönünden bir uygunluk da olmalıdır.
Örnek :
Kitaptaki yanlışlar
düzeltilecek ve ikinci baskıya girecek.
Kitaptaki yanlışlar
düzeltilecek ve kitap ikinci baskıya
girecek.
O resimlerinde pastel
renkleri kullanmış, bu nedenle çok çabuk satılmış.
O resimlerinde pastel
renkleri kullanmış, bu nedenle resimleri
çok çabuk satılmış.
Tümleç
Yanlışları :
Zarf
Tümleci-Yüklem Yanlışları :
Bileşik cümlelerde, zarf tümleci ortak olmadığı halde, bütün
yüklemler için ortak öğe kabul edilirse, anlatım bozukluğu
ortaya çıkar. Bu anlatım bozukluğu, ikinci cümleye bir zarf
tümleci ilavesiyle giderilebilir. Bu nedenle bu anlatım
bozukluğunun diğer adı, zarf tümleci eksikliğidir.
Örnek :
Her zaman
senin yanındayım, seni yalnız bırakmayacağım.
Her zaman
senin yanındayım, hiçbir zaman seni
yalnız bırakmayacağım.
Hiçbir zaman
kendini düşünmedi, ailesinin mutluluğu için
çalıştı.
Hiçbir zaman
kendini düşünmedi, her zaman
ailesinin mutluluğu için çalıştı.
Edat
Tümleci-Yüklem Yanlışları :
Bileşik cümlelerde, edat tümleci durumundaki öğe, ortak
olmadığı halde ortak kabul edilirse anlatım bozukluğu
meydana gelir. Bu uyuşmazlık ikinci cümleye uygun bir tümleç
ya da nesne eklenerek
giderilebilir. Aynı şekilde bir dolaylı tümleç, nesne
ya da öznenin yüklemle uyum
sağlamayış nedeni bir edat tümleci eksikliği olabilir.
Örnek :
Akşamları kitapçıya
uğrar, saatlerce sohbet ederdi.
Akşamları kitapçıya
uğrar, saatlerce onunla sohbet
ederdi.
Arkadaşımın babası geldi,
bir süre sohbet ettik.
Arkadaşımın babası geldi,
bir süre onunla sohbet ettik.
Dolaylı
Tümleç-Yüklem Yanlışları :
Bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan dolaylı tümlecin,
ilk cümlenin yüklemine uyarken ikinci cümlenin yüklemine
uymadığı görülebilir. Böylece tümleç-yüklem uyuşmazlığı ile
ilgili anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Örnek :
Kadına her fırsatta bağırıyor, sürekli
aşağılıyordu.
Kadına her fırsatta bağırıyor, kadını
sürekli aşağılıyordu.
Sana her konuda güveniyor ve yardım bekliyoruz.
Sana
her konuda güveniyor ve senden
yardım bekliyoruz.
Tamlama Yanlışları :
Ad Tamlaması Yanlışları :
Bir ad tamlamasında;
§
Tamlayan ya da
tamlanan sözcüklerden birinin eksikliği,
§
Tamlayan veya tamlanan eklerinden birinin
kullanılmaması dolayısıyla tamlayan eksikliğinin anlam
belirsizliği yaratması, ad tamlamasına ilişkin belli başlı
yanlışlıklardır.
Örnek :
Onun böyle işlerle
uğraşmaya ne vakti vardı ne de zamanıdır.
Onun böyle işlerle
uğraşmaya ne vakti vardı ne de bunun
zamanıdır.
Sıfat
Tamlaması Yanlışları :
Sıfat tamlamasına ilişkin yanlışlıklar şu şekilde
oluşabilir;
§
“Bir” den büyük sayı sıfatlarıyla kurulan
sıfat tamlamalarında adın çoğul eki alması yanlışlık
yaratır. Bu tür sıfat tamlamalarında adın tekil kullanılması
gerekir.
Örnek:
Toplantıda üç
ya da daha çok konuşmacılar
söz alacakmış.
Toplantıda üç
ya da daha çok konuşmacı
söz alacakmış.
Dışarıda iki insanlar
seni soruyordu.
Dışarıda iki insan
seni soruyordu.
§
“Birçok, biraz, herhangi, birkaç, hiçbir,
her” gibi belgisiz sıfatların tamlayan olduğu sıfat
tamlamalarında, adın tekil kullanılması gerekir.
Örnek :
İhaleye birçok yerli
ve yabancı firmalar katıldı.
İhaleye birçok yerli
ve yabancı firma katıldı.
Hiçbir
anne ve babaların buna itiraz edeceğini sanmam.
Hiçbir
anne ve babanın buna itiraz
edeceğini sanmam.
§
“Her” belgisiz sıfatının tamlayan olduğu
sıfat tamlamalarında, yüklemin olumsuz olması anlatım
bozukluğu yaratır. Örnek :
Bu mevsimde her çeşit kuş
avlanmayacaktır.
Bu mevsimde hiçbir
çeşit kuş avlanmayacaktır.
Bu tarihlerde her grup
sınavlarını aksatmayacak.
Bu tarihlerde
hiçbir grup sınavlarını aksatmayacak.
Noktalama
Yanlışları :
Noktalama
işaretlerinin eksik ya da yanlış
yerde kullanılması; cümleleri bir anlam belirsizliğine
sürükleyebileceği gibi cümleden birden fazla anlam çıkmasına
da yol açabilir. Bu nedenle noktalama işaretlerinin anlama
etkileri ve kullanıldığı yerler iyi bilinmelidir. Yanlış
kullanımlar ortaya çıkarsa amaçlanan anlama ulaşmak mümkün
olmaz. Bu durumlar da cümlede bir anlatım bozukluğu yaratır
Örnek :
Yabancı dükkandı eşyaları
beğenmedi.
Yabancı,
dükkandı eşyaları beğenmedi.
Bebekler için,
ağlamak, açlık ve korku gibi durumların en doğal ve tek
anlatım biçimidir.
Bebekler için
ağlamak, açlık ve korku gibi durumların en doğal ve tek
anlatım biçimidir.
Kadın şoförü
şöyle bir süzdü.
Kadın,
şoförü şöyle bir süzdü.
Yapıları
Yanlış Olan Sözcükler :
Kimi zaman yapım eklerinin sözcüklere, kurallara uygun
olarak seçilmemesinden dolayı, kimi zaman da eklerin yanlış
seçilmesi nedeniyle sözcüklerin yapıları bozuk olur. Yanlış
yapılandırılmış sözcükler, dil bilgisi kurallarına uymaz ve
anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek :
Çocuğu iyi bir doktora
bakıtmak
gerekiyor.
Çocuğu iyi bir doktora
baktırmak gerekiyor.
Alıkoyulan
paketleri yarın postaya verelim.
Alıkonulan
paketleri yarın postaya verelim.
Bu eşyaları
pahalılatmak
müşteri kaybına yol açar.
Bu eşyaları
pahalılaştırmak müşteri kaybına yol açar.
Yanlış Ek
Kullanımı :
Bir sözcüğe,
gelmesi gereken ekin dışında yanlış bir ekin getirilmesi de
kimi zaman anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnek :
Sorun arkadaşlarımızın bizi
bu konuda iyi aydınlatmamış olduğundan
kaynaklanıyor.
Sorun arkadaşlarımızın bizi
bu konuda iyi aydınlatmamış olmasından
kaynaklanıyor.
Okuduklarını ezberlemek
değil, tartışarak özümlemesine sağlamak
gerekir.
Okuduklarını ezberlemek
değil, tartışarak özümlemesini sağlamak
gerekir.
Her ne kadar şehir dışına
taşınmışsak bile beklenen rahatlığa kavuşulmamıştır.
Her ne kadar şehir dışına
taşınmışsak bile beklenen rahatlığa kavuşamadık.