Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
ADAY ADAYLIĞINDAN ADAYLIĞA…

“Adaylığa” terfi yarışının en heyecanlı sürecini yaşayan Aday Adayları, çok çetin bir yarış içindeler. İpi göğüsleyene kadar daha çok engelleri aşmak zorundalar.

Yereldeki çalışmalar “Genel Merkez iradesine” ne kadar tesir edecek, bilemiyorum.

Elbette, aday belirleme aşının pişeceği asıl mutfak Genel Merkezler…

Parti tabanlarında oluşan eğilimler yukarılara ne kadar aktarılabilecek, yukarılar aşağıdan gelen toplumsal talebe ne kadar kulak asacaklar dersiniz?

Biliyoruz ki, halkın eğilimleriyle, yerel parti teşkilatlarının kararları her zaman örtüşmediği gibi; yerel parti teşkilatlarının arzularıyla “Genel Merkez iradesi de” her zaman aynı paralelde olmuyor.

İşte ne yapılacaksa yapılmalı;

Meclise taşınacak şahıslar konusunda “Halkın talebiyle”, “ Genel Merkez iradesinin” yüzde yüz örtüşmesi sağlanmalı… Aksi, merkezin yerele, teşkilatın millete dayatması demektir. Bir nevi, demokrasi ağacının kökten değil, yapraktan sulanması anlamına geliyor, bu…

Ne yapılacaksa yapılmalı, aday adaylarından “Aday çıkarma” işinde çok titiz davranılmalı… Halkın itibar ettiği şahıslara “itibar” edilmeli… Ki, millet de siyasete itibar etsin!

“Halkın adamını” halkın önüne çıkaran partiler daha iyi sonuç alacaklardır. İyi sonuç almak bir yana, “Siyasi etik de” bunu gerektiriyor.

***

Partilerin yeni isim arayışlarını doğal karşılamak lazım. Ancak bundan “Hizmet ve dürüstlüğü ile temayüz etmiş” kadroları tasfiye anlamı çıkarılmamalı…

Siyaset kurumunu, kökü derinlerde bir çınar olarak görmek, bu çınara yeni dallar aşılamak lazımdır.

Meclis, kendi alanlarında başarılı olmuş genç kadrolarla süslenmelidir… Aksi halde siyaset kurumu dinozorlar arenasına döner. Ancak kendi mesleğinde kendini kanıtlamamış, hiçbir büyük hizmetin üstesinden gelmemiş, toplumda saygınlık kazanmamış acemiler mangasının staj hanesi de değildir, yüce meclis. Bu mevzuda kıvamı tutturmak, doz idrakine riayet lazım…

Büyük zaferler, küçük küçük zaferlerle hayatlarını süslemiş cengâverlerin işidir.

Sonuç olarak diyeceğim şudur;

Milletvekilliği gibi mühim koltuklara, büyük işler yapmış adamları oturtmalıyız, ancak böyle şahsiyetler büyük işler yaparlar ve yaptırabilirler.

O bakımdan aday belirleme sürecini, seçimlerin en önemli merhalesi sayıyorum. Bu koltuklara tüm siyasi partilerin gerçekten “Mühim şahsiyetleri” layık görmesini hayal ediyorum.

İçi bin bir ihtirasla kaynayan, kafasına, bir kere akıl fikir uğramayan… Cahil, ama kurnaz… Dilinin beyniyle irtibatı kopuk, boşboğaz… Beşinci sınıf siyaset şarlatanlarını hiçbir partinin seçmene dayatmaya hakkı yok.

“Bir eline ayı, bir eline güneşi verseler dürüstlükten milim şaşmayacak, gırtlağından haram lokma geçmeyecek, cüzdanına haram lira uğramayacak; büyük işler görmüş ve gördürmüş yiğit oğlu yiğit adamlarla” dolu bu şehir…

Yeter ki aramasını, bulmasını, seçmesini bilelim…