Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
MÜHRÜ KİME BASARSAN SÜLEYMAN ODUR!

Dün halkın ‘sandık keyfine’ diyecek yoktu. Biz de pek sevdiğimiz Pazar uykumuzu feda ederek erkenden oy kullanma mekânına gittik.

Milli irade’nin hür ve özgür tecellisi büyük bir demokrasi nimeti… Şükürler olsun… Eksik ve gediklerine rağmen demokrasi işliyor. Sandık vatandaşın önüne konuluyor. İktidarlar hoyrat zorlamalar ve silah gücüyle değil de ‘oy’ ile değiştiği müddetçe memleketin geleceğine daha ümitvar bakabiliriz.

Dün oy kuyruğunda bekleyen vatandaşlardan birisi diğerine şöyle seslendi:

- Mustafa gardaş, bugün mühür sende ve mühür kimde ise Süleyman odur!

- Halit Can, o söz seçimi tarif etmiyor, mührü kime basacaksak Süleyman o olacak!

Bu minval üzere epey konuştular. Oyumuzu kullanıp çıktık.

Gazete elinize ulaştığında, kazananlar ve kaybedenler belli olacak.

Önce kaybedenler hakkında bir iki şey söyleyelim. Seçim yenilgisi alan adaylarımıza da şükran borçluyuz. Şehirlerine hizmet amacıyla medeni cesaret gösterdiler, maddi manevi fedakârlıklarda bulundular. Belki listenin seçilemeyecek yerinde olduklarını biliyorlardı, ama hizmet aşkıyla gece gündüz emek verdiler, alın teri döktüler. En az seçilenler kadar, belki onlardan daha çok takdiri, alkışı hak ettiler. Varolsunlar.

TÜRK Siyaseti hala liderli odaklı siyaset… Dolayısıyla ‘arkadaş! listesin bilmem kaçından niye çıkamadın’ şeklinde bir ithamı kimse hak etmiyor. Listeye koyuldukları halde seçilemeyen dostlarımızın kaybetme keyfiyetini, şahsi yetenek ve performansıyla izah etmek doğru olmaz.

Yarıştan galip çıkanları yürekten kutluyorum. Onurlu ama çetin hizmet yolunda kendilerine başarılar diliyorum.

Birkaç güne kadar mazbatalarını alacak olan vekillerimiz, yemin edip göreve başlayacaklar.

Kırmızı koltuğa oturacaklar.Dokunulmazlık zırhına kavuşacaklar.

İşte bundan sonra “siyasi üslup farkları” yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacak. Siyasi üslubu, ya da üslupsuzluğu vekillerin birikimleri, eğitimleri, seciyeleri, ahlakları, terbiyeleri tayin edecek.

Kişilerin mayaları ve gerçek karakterleri “güç kullanma imkânı bulduklarında” ortaya çıkar.

Birkaç aya kadar, iki milletvekili tipi kendini gösterecek.Bazı başlar taç giyince daha da akıllanacak, olgunlaşacak. Sadelikteki ihtişamı fark edenler, mütevazılıkla gönüllerde taht kuracaklar.

Yedi göbek soyundan sopundan “beyefendilik” tevarüs edenlere ne mutlu… Onlar sadece seçilmiş kişiler olmayacaklar, aynı zamanda “seçkin kişiler” sınıfına terfi edecekler…

“Seçmenin küçük işi olur mu, onun hayatını kolaylaştıran her talep, benim için yasama kadar mühimdir” diyen asil vekiller de olacak “ ben büyük işlerin adamıyım” kibrinin kirlettiği ne oldum delileri de.

Bazı dostlarımız halkın bahşettiği gücü hor kullanma talihsizliğine kendi kendini mahkûm edecek. O tip vekillerden şöyle inciler işitirseniz hiç şaşırmayınız: “Arkadaş, benim işim yasa yapmak, bakanları denetlemek… Beni öyle küçük işlerle meşgul etmeyin”

“Yahu arkadaş özel hayatım kalmadı, gece birde adamlar evimizden, cebimizden arıyorlar, bu ne edepsizlik” tafraları başlayacak…

Nefsi zaaflarını aşıp, seçmeniyle 24 saat hemhal olan, hizmeti en büyük paye sayan, tevazu sahibi vekillerimiz, halkın yüreğinde taht kurmakta zorlanmayacaklar.

Ben, siyaset kapısını çalmış Erzurum evlatlarının ‘halk tipi vekillik’ mertebesine kısa sürede erişeceklerinden hiç kuşku duymuyorum.

Çünkü eminim ki, Dadaşlık kültürüyle yoğrulan Erzurum evlatları, hangi koltuğa otururlarsa otursunlar, yüksek karakterlerini asla bozmamışlardır, bundan böyle de bozmayacaklardır.

İnşallah Erzurum vekillerinin tamamı, çalışkanlık, dürüstlük, becerenlilik bakımından örnek gösterilecek ‘kıvamı’ tez vakitte yakalayacaklardır.

Seçilen altı değerli milletvekilimizi yürekten kutluyorum. Erzurum’a hizmet yolunda üstün başarılar diliyorum. Mevla utandırmasın, hizmetten usandırmasın!